Türkiye’nin biyokütle enerjisi 73 ilde bulunan santrallerle 2 bin 102 megavat kapasiteye ulaşırken, İstanbul sahip olduğu en yüksek kapasite ve elektrik üretimiyle bu iller arasında ilk sırada yer alıyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığındaki verilere göre, Türkiye’nin elektrik kurulu gücü mart sonu itibarıyla 100 bin 334 megavata ulaştı. Biyokütle enerjisinin toplam elektrik kurulu gücündeki payı da yüzde 2 oldu.
Su, rüzgar ve güneş gibi sınırsız doğal kaynakların sahip olduğu enerjinin kullanılabilir enerji formuna dönüştürülmesi için faydalanılan teknolojiler çeşitlenirken, binlerce tona ulaşan atıkların enerji üretiminde kullanımı da artıyor.
Türkiye’nin hemen tüm bölgelerinde biyokütleden elektrik üretimi gerçekleştirilebiliyor. Biyokütleden elektrik enerjisi kurulu gücü mart sonu itibarıyla 73 ilde bulunan santrallerle 2 bin 102 megavat kapasiteye ulaştı.
İstanbul sahip olduğu 264,5 megavat biyokütleden elektrik enerjisi üretim kapasitesiyle bu iller arasında ilk sırada yer alıyor. İstanbul’u 132,4 megavatla Ankara, 88,4 megavatla İzmir, 81,6 megavatla Balıkesir ve 81,5 megavatla Samsun izliyor.
Öte yandan Türkiye’nin biyokütle atık potansiyelinin, yaklaşık 8,6 milyon ton petrol eşdeğeri ve bu kaynaktan üretilebilecek biyogaz miktarının da 1,5-2 milyon ton petrol eşdeğeri olduğu tahmin ediliyor.
Biyokütlede 9 bin megavat potansiyel bulunuyor
Biyogaz Yatırımları Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Altan Denizsel, Türkiye’nin biyokütle enerjisinde potansiyelinin 9 bin megavat seviyesinde olduğunu söyledi.
Denizsel, atıkların sınıflandırılması konusunun toplumda hala yeterince farkındalık oluşmadığını belirterek, “Atıkların yakıta dönüşmesi için ayrıştırma safhası oldukça önemli. Bu konuda daha çok bilinçlendirme çalışmaları yapılması gerekiyor. Bunların yanında devletin teşvikleri biyokütleden elektrik üretilmesinde kritik önem taşıyor. Yaptığımız hesaplamalara göre, megavatsaat başına 1500 lira teşvik sağlanırsa, Türkiye’nin potansiyeli daha fazla ortaya çıkarılabilecek.” değerlendirmesinde bulundu.
Sürdürülebilir ve yenilenebilir bir kaynak olan biyokütle, organik malzemelerin yakılmasıyla elde edilen bir tür enerji olarak öne çıkıyor. Özellikle mahsul kalıntıları, orman ürünleri, su bitkileriyle beraber ticari veya evsel atıklar da sistemin çalışmasında yakıt olarak kullanılabiliyor.