Türkiye’de güneş enerjisinde yapılan düzenlemeyle bürokrasinin azaltıldığı, bu durumun Türkiye’de yatırım iştahını artırdığı ve ülkeyi güneş enerjisinde Almanya’dan bir adım öteye taşıdığı kaydedildi.
Alman basınının önemli ekonomi gazetelerinden Handelsblatt‘ta yer alan haberde, geçen yıl ağustosta Lisanssız Elektrik Üretimi Yönetmeliği’nde yapılan düzenlemeyle Türkiye’de son bir yılda küçük güneş enerjisi santrallerinin inşasına 10 milyar dolardan fazla para aktığı ve bu rakamın önceki yıllara kıyasla 10 kat daha fazla olduğu bildirildi.
Bu durumun Türkiye’yi, benzer düzenlemelerin yeni uygulamaya konulduğu Almanya’dan bir adım öne çıkardığına vurgu yapılan haberde, “Türkiye’de özel haneler ve şirketler zaten çok fazla bürokrasi olmadan güneş enerjisi sistemleri kurabiliyor. Geçen yıldan bu yana artık devlet ihalesine başvurmak zorunda değiller. Bunlar, balkon enerji santralleri, fabrika çatısındaki güneş pilleri veya sahadaki fotovoltaik sistemler olabilir.” ifadesine yer verildi.
Haberde, Türkiye’de güneş enerjisi sistemlerinde üretilen enerjinin invertör adı verilen cihazlar aracılığıyla ev elektriğine dönüştürüldüğü ve bu sayede yerel olarak anında kullanılabildiği aktarıldı.
Türkiye’deki yeni düzenleme basit ve pratikte herkesin böyle bir sistemi devletten veya şebeke operatöründen izin almak zorunda kalmadan çalıştırabileceğinin anlatıldığı haberde, “Bir yıl önce kabul edilen yasa, bir iznin gerekli olduğu eşiği 1 megavattan 5 megavata yükseltiyor. Bu, süpermarketlerin, otellerin, küçük veya orta ölçekli fabrika binasına veya çiftliğe sahip şirketlerin de herhangi bir bürokratik engel olmadan güneş enerjisi üretebileceği anlamına geliyor.” denildi.
Haberde, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı (EPDK) Mustafa Yılmaz’ın Lisanssız Elektrik Üretimi Yönetmeliği’nde yapılan düzenlemeyle “yatırım dalgası beklentilerimizi fazlasıyla aştı.” ifadelerine yer verildi.
Uzmanların Türkiye’de birçok şirketi ve tüketiciyi yatırım yapmaya yönlendirenin yüksek enflasyonla “fiyat artışları” olduğunu tahmin ettiğinin aktarıldığı haberde, amacın modernizasyon yoluyla uzun vadeli tasarruf sağlamak olduğuna dikkat çekildi.
Haberde, “Elektriği istediğin yerde üret, istediğin yerde tüket” başlıklı yeni düzenlemenin yürürlüğe girmesinden bu yana 14 bine yakın küçük güneş enerjisi sistemi devreye alınarak ülkedeki toplam kapasite 2000 artışla 13.500 megavata çıkarıldı” bilgisi aktarıldı.
Türkiye’de daha fazla enerji üretenlerin fazla elektrikten para bile kazanabildiğinin vurgulandığı haberde, uzmanların, Türkiye’de güneş enerjisinin yaygınlaşmasında büyük potansiyel gördüğü belirtildi.
Haberde, “Akdeniz ülkesinde güneş İspanya’da olduğu kadar sık parlasa da Türkiye’de hala çok daha az güneş enerjisi sistemi bulunuyor. Çok daha az güneşin olduğu Almanya bile Türkiye’den 5 kat daha fazla güneş enerjisi elde ediyor.
Şu anda Türkiye’deki mevcut güneş panelleri ülke elektriğinin yaklaşık yüzde 4’ünü üretiyor. Bu durumun şimdi değişmesi öngörülüyor. Hükümet 2035 yılına kadar güneş enerjisi kapasitesini 4 katına çıkarmayı planlıyor. Bu yıldan itibaren arsası 5 bin metrekarenin üzerinde olan yeni binaların enerji ihtiyacının en az yüzde 5’ini kendi üretimleriyle karşılaması gerekiyor.” değerlendirmelerine yer verildi.
Yeni düzenleme Türk lirasını da destekleyebilir
Güneş enerjisinde görülen ivmelenmenin sadece ülke ekonomisine yardımcı olmakla kalmadığı, aynı zamanda uzun vadede Türk lirasını da destekleyebileceğinin aktarıldığı haberde, “Ulusal para birimi, bilindiği üzere ihraç edilenden daha fazlası ithal edildiği için bir cari hesap açığından muzdarip. Cari açık her şeyden önce Türkiye’nin her yıl ithal enerjiye milyarlarca dolar harcamak zorunda kalmasından kaynaklanıyor. Güneş enerjisinde ivmelenme enerji ithalatını biraz telafi ederek bu açığı azaltsa bile liraya faydası olacaktır.” denildi.
Haberde, Alman-Türk Sanayi ve Ticaret Odası (AHK Türkiye) Yönetim Kurulu Üyesi Thilo Pahl’ın “Bu iddialı hedefe ulaşmak için Türkiye’nin yatırımlara ve yatırım teşvik mekanizmalarının yanı sıra çerçeve koşullara da ihtiyacı var. Geçen yıl artan enerji fiyatları nedeniyle Türkiye’de de şirketler, fiyat gelişmelerinden bağımsız olabilmek ve uzun vadede enerji maliyetlerini düşürebilmek adına kendi güneş enerjisi sistemlerine yatırım yaptı.” ifadeleri aktarıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güneş enerjisindeki büyük planının Alman şirketlerine de sipariş getirebileceğine işaret edilen haberde, “Örneğin Alman AE Solar firması iki yıldır Kayseri’de güneş modülü üretip satıyor. Türk güneş enerjisi şirketi Prime Enerji ve Alman şirketi Intec Energy Solutions, 6 yıldır toplam 4,4 megavat kapasiteli ortak güneş enerjisi santralleri işletiyor.” yorumu yapıldı.
Haberde, “Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, temmuz ayında yaptığı açıklamada, bugün Türkiye’nin kurulu gücünün yaklaşık yüzde 55’inin yenilenebilir enerji kaynaklarından oluştuğunu vurguladı. Bu, ülkeyi dünya çapında 12’nci, Avrupa’da ise 5’inci sıraya yerleştiriyor. Elektrik karışımında, yani elektrik üretiminde, 2022 yılında Türkiye’de yenilenebilir enerjilerin (güneş, rüzgâr, su, jeotermal) payı yüzde 42,5 idi. Geçen şubat ayında açıklanan Ulusal Enerji Planı, bunun 2035 yılına kadar yüzde 65’e çıkarılmasını öngörüyor. Bayraktar’a göre Ankara’da hükümet, 2035 yılına kadar her yıl 3.000 megavat güneş enerjisi, 1.500 megavat rüzgâr enerjisi ve toplam 5.000 megavat offshore rüzgâr enerjisi kapasiteli tesisleri devreye almayı planlıyor.” değerlendirmelerine yer verildi.
Kaynak: AA Haber Bülteni