Sanayi sektöründe dijital dönüşüm, rekabet avantajı sağlamak için artık stratejik bir zorunluluk haline geldi. Bu sürecin, ancak güçlü bir endüstriyel haberleşme altyapısıyla mümkün olabileceğini vurgulayan CLPA Türkiye Müdürü Önder Şenol, dijital dönüşümün yalnızca üretim süreçlerini değil, iş yapış modellerini ve insan kaynağını da kapsaması gerektiğini belirtiyor.
Dijital Dönüşüm ve Rekabet Avantajı
Yüksek üretim kabiliyetine sahip Türkiye sanayisinde dijital dönüşüm, yalnızca teknolojik bir yatırım değil, aynı zamanda rekabet gücünü artıran stratejik bir adımdır. Akıllı sistemler ve otomasyon teknolojileri, hem insan-makine hem de makine-makine etkileşimlerini daha etkin hale getirerek sanayiye yeni bir boyut kazandırıyor. CLPA (CC-Link Partner Association) Türkiye Müdürü Önder Şenol, bu sürecin başarısında hızlı ve kesintisiz endüstriyel haberleşme sistemlerinin kritik bir rol oynadığını vurguluyor.
CLPA’nın en yeni teknolojisi CC-Link IE TSN, Zaman Duyarlı Ağ (Time-Sensitive Networking – TSN) teknolojisini kullanan dünyanın ilk endüstriyel açık ağı olarak dikkat çekiyor. Bu teknoloji, sanayi şirketlerinin verimliliğini ve rekabetçiliğini artıran önemli bir yenilik sunuyor.
10 Kata Kadar Daha Hızlı Endüstriyel Haberleşme
Geleneksel sistemlere kıyasla 10 kata kadar daha hızlı haberleşme imkânı sunan CC-Link IE TSN, sanayi şirketlerine gerçek zamanlı veri akışı ve şeffaf süreç yönetimi avantajı sağlıyor. Önder Şenol, “CC-Link IE TSN teknolojisi sayesinde sanayiciler, dönüşümü hızlandıran ve rekabet gücünü artıran bir altyapıya erişim sağlarken, Sanayi 4.0’ın gereklerine uygun, daha esnek, verimli ve yenilikçi bir üretim modeline geçiş yapabiliyor. Böylece sanayi şirketleri, sadece bugünün değil, geleceğin üretim dünyasında da avantaj elde ediyor.” dedi.
Dijital Dönüşümün Merkezinde İnsan Var
Dijital dönüşüm, yalnızca üretim süreçlerini değil, iş yapış modellerini ve insan kaynağını da kapsıyor. Önder Şenol, “Teknolojinin hızla geliştiği bu dönemde, dijital yetkinliklerin kazanılması hem mevcut iş gücünün yeniden yetkinleştirilmesini hem de geleceğe uyum sağlayacak yeni nesil çalışanların yetiştirilmesini zorunlu kılıyor. Dijital dönüşümün başarısı için insan faktörünü merkeze alan yaklaşımlar büyük önem taşıyor.” şeklinde konuştu.
CLPA (CC-Link Partner Association) Hakkında
CLPA (CC-Link Partner Association), CC-Link’in yaygın kullanımını desteklemek amacıyla 2000 yılında kurulmuş bir açık ağ destekleme kuruluşudur. CLPA’nın temel teknolojisi olan CC-Link IE, otomasyon alanında dünyanın ilk ve tek açık gigabit etherneti olup, yüksek bant genişliği sayesinde Sanayi 4.0 uygulamaları için ideal bir çözüm sunar.
CLPA’nın faaliyetleri şunları içerir:
- CC-Link IE ve CC-Link teknik spesifikasyonlarının oluşturulması ve uyum testlerinin gerçekleştirilmesi.
- CC-Link kullanılan cihaz ve ekipmanlar için geliştirme desteği sağlanması.
- Cihaz seçiminde kullanıcı desteği verilmesi.
- CC-Link’in küresel çapta benimsenmesini artırmaya yönelik tanıtım çalışmaları yapılması.
Kurulduğu dönemde 163 üyesi bulunan CLPA, bugün 4.300’den fazla üye şirkete ve 300’ü aşkın üreticiden 1.900’ü aşkın uyumlu ürüne sahiptir. Dünya genelinde 30 milyondan fazla cihaz CLPA teknolojisini kullanmaktadır. Asya’nın önde gelen açık endüstriyel otomasyon ağı teknolojisi olan CC-Link, Avrupa ve Amerika kıtalarında da hızla yaygınlaşmaktadır.